9 Haziran 2011 Perşembe

Neden Tamer Tuna? Neden Meteertem Değil?




Son iki sezonu gerek sahaiçi gerek de idari sebepler yüzünden küme düşerek tamamlayan Dardanelspor'da taraftarın gözünden yıllar evvel düşmüş olan Genel Müdür Nahit Güzel'in kovulması ile yeni bir dönem başladı. Niyazi Önen'in son 10 yıldır Dardanelspor'a bir spor klübü yönetir gibi değil de şirketlerinden birinin uzantısını yönetirmiş gibi yaklaşması yüzünden çok önce vurulması gereken neşter ancak böyle hazin bir sonun ardından vuruldu klübün hastalıklı kısımlarına.



Çanakkaleli gençlerin, teknik adamların, idarecilerin ve nihayetinde halkın bu klübe sırt çevirmesine en büyük etken olan Nahit Güzel'in gönderilmesi ile son 10 yılı boş vaadlere inanmak isteyerek geçirenler yine umutlanmıştı. Gelinen vahim noktada Niyazi Önen'in klübün itibarını ve adını halka iade edeceğini düşünmüştük. Fakat kendisi yapısal bir değişiklik yapmaksızın Nahit Güzel'den boşalan koltuğa -yetkileri genişletilmiş gibi görünsede- bir nevi "Klüp Müdürlüğü" yaptırmak üzere eski bir Çanakkale Dardanelspor oyuncusu Tamer Tuna'yı getirdi. Ayrıca bir kaç radikal karara daha imza atacağını belirterek tekrar kayıplara karıştı. Dardanelspor'u takip edenlerin malumudur bir transfer döneminde yahut sezon sonunda en evvela başkan Önen'in yurt dışından dönmesi beklenir. Yine bu tarz bir bekleme süreci sonunda "eğer lutfederler ise" bir kaç göstermelik değişiklik ile Dardanelspor yoluna aynı tas ve aynı hamam şeklinde devam edecek.



Yine de Niyazi Önen'in Nahit Güzel saplantısından vazgeçmiş olmasını bir gelişme olarak görebiliriz. Nitekim klübü daha yakından takip eden basın mensupları ve taraftar derneği sorumluları da değişime gayet olumlu bakıyorlar. Tamer Tuna Çanakkale'ye aşina bir isim. Yıllarca Çanakkale'de futbol oynadıktan sonra büyük takımlarda yurt dışında forma giymiş ve BankAsya 1.Lig'e çıkılan Play-Off maçları esnasında çok önemli bir gole imza atarak bu başarıyı taçlandırmıştı. Ayrıca 18 Mart Üniversitesi'nde spor ile alakalı eğitim aldığını da biliyoruz. İdealist bir sporcu olarak görebileceğimiz, bu güne değin tribün ile halk ile herhangi bir sürtüşme yaşamamış aksine efendi bir sporcu olarak takdir toplamış Tamer Tuna ilk bakışta bu pozisyon için gayet yeterli ve yerinde bir tercih olarak görünebilir. Ayrıca "kontrolü" açısından Niyazi Önen için Tamer Tuna genç ve tecrübesiz olarak görülebilir. Daha önceleri bir takım konularda kendisine ters düşen teknik adamlar ile yaşadıkları düşünüldüğünde Tamer Tuna klüp başkanı için biçilmiş kaftan.



Fakat henüz sezon başlamadan Tamer Tuna'nın önünde büyük bir sorun var. Niyazi Önen gelecek sezon için yine aynı futbolcu portföyü ile mücadele edeceklerini ve sözleşmesi süren hiç bir futbolcuyu satmayacaklarını açıkladı. Ve sıkıntı şudur ki; sezon üst üste küme düşmüş ve mental ve fiziksel olarak bir hezeyan içine girmiş, takım ruhunu yitirmiş bir futbolcu grubunu revize etmek, diriltmek, bir ekip halinde yarışır hale getirmek daha fazla teknik direktörlük ve daha fazla "idari" yetenek gerektiren bir durum oluyor. Sporcu psikolojilerini daha iyi çözümleyebilen, bu tarz "kriz" durumlarına daha hakim bir teknik patronun Dardanelspor'un bu darmadağın haline derman olacağı aşikardır. Mevcut ekibi tanıyan, yeteneklerini ve eksiklerini bilen, daha önce de böyle bir durumda böyle bir klasmanda takımın başında bulunmuş bir isim olarak tüm oklar takımın eski teknik direktörü Mustafa Meteertem'i işaret ederken Niyazi Önen'in bu seçimi neye göre yaptığını anlamamız pek mümkün değil.



Mustafa Hoca'nın klübe kırgın ayrıldığını hissedebiliyoruz. Fakat biliyoruz ki her ne durumda olursa olsun mevzubahis Çanakkale olunca Mustafa Hoca herşeyi bırakıp gelir, takımın başına geçer ameliyatı yapar. Tamer Tuna için şu aşamada eleştiri yapmak yahut tahmin yürütmek hem yalnış hem haksızlık olur. Ama olası bir başarısızlık durumunda Çanakkale'nin tutunabileceği bir dalı muhakkak ki var. Geçtiğimiz sezon antrenör değişikliklerinde oldukça geç kalan Niyazi Önen umarız gelecek sezon böyle bir durumda ivedi davranır ve "kaçınılmaz" olanı yapar.